Güney Kıbrıs Rum İdaresi (GKRY), 24 Şubat 2025’e kadar geçerli olacak NAVTEX bildirgesi ile, Doğu Akdeniz’de 5. parselde yeni bir sondaj çalışması başlatacağını duyurmuştu. ExxonMobil ve Katar Güç iştirakinin Ocak ayı ortasından itibaren sondaj yapacağı bu çalışma, Kıbrıs Türk tarafından büyük reaksiyonla karşılandı. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Dışişleri Bakanlığı, söz konusu faaliyetlere dair yazılı bir açıklama yaparak, Rum tarafının tek taraflı hidrokarbon araştırma faaliyetlerini kınadı ve bu adımlara karşı duracaklarını belirtti.
KKTC’den Sert Reaksiyon: “Devletimiz Seyirci Kalmayacak”
KKTC Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, Güney Kıbrıs’ın tek taraflı olarak başlattığı bu sondaj çalışmasının, adadaki doğal kaynakların ortak sahipleri olan Kıbrıs Türk halkının legal haklarını ihlal ettiğini belirtti. Bakanlık açıklamasında şu sözlere yer verildi:
“Güney Kıbrıs Rum İdaresi, 24 Aralık 2024 tarihinde yayınladığı ve 24 Şubat 2025 tarihine kadar geçerli olacak NAVTEX ile kelamda 5’inci parselde, ExxonMobil – Katar Güç iştirakinin sondaj çalışması yapacağını duyurmuştur. Bu tek taraflı hidrokarbon araştırma faaliyetleri ile Rum tarafının, Doğu Akdeniz’de gerginliği tekrar tırmandırmaya hazırlandığı açıktır.”
KKTC, bu faaliyetlerin Kıbrıs Türk halkının haklarını ihlal ettiğini belirterek, bu duruma göz yumulmayacağını ve gerekli adımların atılacağını söz etti. Bakanlık, Rum tarafının adada ve etrafındaki denizlerde bulunan doğal kaynaklara ait tek taraflı tasarruflarının şiddetle kınandığını vurguladı.
DİPLOMASİ VURGUSU YAPILDI
KKTC Dışişleri Bakanlığı, çözümün her zaman diplomasi ve diyalog yoluyla bulunmasından yana olduklarını belirtti. Bakanlık, 1 Temmuz 2022 tarihinde yapılan hidrokarbon kaynaklarına ait teklif ve Türkiye’nin davetine dikkat çekerek, Anavatan Türkiye ile birlikte tüm tarafları bir ortaya getirecek bir milletlerarası konferansın düzenlenmesinin ehemmiyetini yineledi.
“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak, ihtilafların her vakit diplomasi ve diyalog çerçevesinde çözülmesini tercih ettiğimizi bir kere daha vurgulamak isteriz. Bu bağlamda, gerek hidrokarbon kaynaklarına ait 1 Temmuz 2022 tarihli son teklifimiz, gerekse Anavatan Türkiye’nin devletimiz dahil tüm ilgili tarafları bir ortaya getirecek memleketler arası konferans daveti geçerlidir. Bu yapan teklif ve davetin sorunun tahliline imkan verecek kıymetli fırsatlar sunduğunu hatırlatmakta fayda görüyoruz.” formunda tabir edildi.